Kayıtlar

Nisan, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şakacı Sahabe: Nuayman bin Amr (ra)

Resim
  1.     Nuayman bin Amr (ra) adlı sahabeyi tanıyor musunuz? Tanımıyorsanız, bu yazıyı mutlaka okuyun. Önce şunu belirtelim ki mizah kültürel bir kavramdır. Ve toplumlar arasında mizaha bakış açısı bakımından doğal olarak farklılıklar vardır. Bazı toplumlarda normal görülen şakalar diğer bir toplumda anormal karşılanabilir. 2.     İşte Nuayman bin Amr şakalarıyla tanınan bir sahabe. Bedir, Uhud, Hendek dahil bütün savaşlara katılan, inanılmaz ve bazen de sınırları zorlayan şakalarıyla Hz. Muhammed’i   (SAV) çok güldüren ve sahabe arasında bu özelliğiyle tanınan ilginç bir insandı Nuayman. Allah ona rahmet eylesin. Öyleyse Nuayman bin Amr’ın bu şakalarından örnekler verelim: 3.       Bir gün Medine’ye değişik bir meyve ve özel bir bal getirmiş kervancılar, Nuayman da bu meyveyi ve balı peygambere hediye etmek için almış ve peygamberin huzuruna çıkmışlar satıcıyla beraber, Nuayman; " Bunlar sana hediyem Resulullah, ama parasını sen vereceksin” demiş. "Peygamberimiz “Bu nasıl

Türkiye ve Erdoğan Neden Hedefte?

Resim
  1.   "Türkiye ve Erdoğan neden hedefte?" Erdoğan bir birey mi sadece? Erdoğan   neyi temsil ediyor? Erdoğan'a olan teveccüh bir kişiye mi yoksa temsil ettiği "Değerler bütününe" mi? Tarihe kısa bir yolculuk yaparak bunu anlamaya çalışacağız? 2.    Hepimiz biliyoruz ki özellikle batılı devletlerin başını çektiği; "Özgürlük, demokrasi, insan hakları, eşitlik, şeffaflık" sloganları bu kan emici topluluğun vitrini ve kamuflajıdır. Bunlar ciddi manada kamuflaj ustası bir medeniyettir (!) aynı zamanda. 3.   Batı, bazı doğu toplumlarını tanımlamak için "YAĞMACI KÜLTÜR" kavramını kullanır. Ama Batı'nın yağmacılığı, sömürgeciliği doğuya rahmet üstüne rahmet okutur. Bu yağmacılık Haçlı Seferleri ile de başlamamıştır ve geçmişi haçlı seferlerinden 1500 yıl önceye dayanır. 4.    Burada BATI'nın,   Amerika kıtasını, Afrika'yı, Uzak Doğu'yu nasıl sömürdüğünü anlatmayacağım. İspanyol denizci "Cortes" in,   insan aklının alamaya

YERLİ IRKLARIMIZ NEDEN ÖNEMLİ VE BİZ YERLİ IRK EVCİL HAYVANLARIMIZI NEDEN KORUYAMADIK?

Resim
  1.       Bu yazımızın konusu, nesli tükenen ya da tehdit altındaki yerli ırk evcil hayvanlarımız. Küresel ısınma dünyayı tehdit ediyor. Dünya ısınıyor, çölleşiyor, su kaynakları yetmiyor. Bu bitkisel ve hayvansal üretim için de ciddi bir tehdit aynı zamanda. 2.     Modern tarımsal üretim, birim alandan ya da birim hayvandan en yüksek verimi alma odaklı bir felsefeye sahiptir. Bu sebeple,   gerek bitkilerde gerek hayvanlarda yapılan ıslah çalışmaları öncelikli olarak yüksek verim odaklı olmuştur. Sonuçta da yüksek verimli ırklar elde edilmiştir. 3.     Verimi yükselen her ırk doğal olarak daha iyi çevresel koşul ister, yani çok yüksek verimli bir inekten verim alabilmek için ona iyi koşullar sağlamanız şarttır. Yani kaliteli yem, uygun barınak, hastalıklarla etkin mücadele,   hijyen vs. Bu aynı zamanda başka sorunlar da yaratır. 4.   Tabi bütün bu faaliyetler kar amaçlıdır. Kar etmeniz durumunda devam edersiniz. Ülkemizde sığır, koyun, keçi, tavuk vb. pek çok yerli tür ve bunları

Peygamberimiz (SAV) Neden Bir Ay Süresince Eşlerine Küstü?

Resim
  1.   Bu yazımızda, Peygamberimizin yaşadığı ilginç ve benim de aslında aklıma geldikçe çok üzüldüğüm bir hadiseyi anlatacağım. Biliyorsunuz, Hz. Muhammed (SAV) on iki kadınla evlenmiştir. Ama yaşamının çok büyük bir kısmı (54 yaşına kadar) tek bir eşle geçmiştir. 2.    İslam’a düşman olanlar tarafından çok fazla kullanılan bu olay, biraz dikkatli incelendiğinde bu evliliklerin nefsani bir yönü olmadığı ve aslında peygamberimizin evinin temel amacının Müslümanlar, özellikle Müslüman kadınlar için bir okul olduğu (Ezvac-ı Tahirat Okulu)   anlaşılacaktır. 3.    Gerçekten, İslâmî hükümlerin doğrudan doğruya Peygamber efendimizden (SAV) öğrenilip, ümmete ders verilmesinde Ezvac-ı Tahirat'ın (Peygamberimizin pak hanımları) evi bir okul, kendileri de bu okulun hem sürekli öğrencileri hem de öğretmenleri idiler. 4.        Diyebiliriz ki, peygamberimizin eşlerini, özellikle bunlar arasında çok özel bir yeri olan Hz. Aişe'yi (ra) devreden çıkaracak olsak, İslâm dininin neredeyse ya