Pakistan'da Neler Oluyor, İmran Han Neden Tutuklandı?

 

Türkiye ile her zaman  çok iyi ilişkileri olan bir ülkedir PAKİSTAN. Yaklaşık dört yıl önce yapılan seçimlerde, “İmran Han” Pakistan’ın yeni başbakanı olarak seçildi. Ve ardından hükümeti gensoru sonucu güven oyu alamadığı için normal süresini tamamlayamadan devrildi. O halde birlikte İslam âlemi ve Türkiye için çok önemli bir ülke olan Pakistan’ı kısaca tanıyalım,  İmran Han dönemini  ve sonrasını analiz edelim.


Çoğumuzun az bildiği bir ülke aslında Pakistan. Sadece “Kardeş Pakistan diye biliriz”.  Bir de Kurtuluş Savaşında (ki o zaman bağımsız bir devlet değildi) bize maddi yardımda bulunduklarını. Türkiye’nin kadim dostudur ve bayrağında ay- yıldız olan ülkelerden biridir. Yaklaşık 800.000 km kare yüzölçümü var ve nüfusu 230 milyon. Dünyanın 5. Büyük ülkesi. Başkenti, İslamabad.  Resmi dilleri; Urduca ve İngilizce, para birimi ise Rupidir.

Pakistan; Pencap, Afgan, Keşmir, Sind ve Belucistan isimlerinin baş harflerinin yan yana gelmesinden meydana gelip, mana itibariyle "temiz ülke" demektir.


Pakistan 1947 Yılında Muhammed Ali Cinnah liderliğinde İngilizlere karşı bağımsızlığını kazandı.1956 yılında Cumhuriyet oldu. 1973 yılında da Pakistan İslam Cumhuriyeti adını aldı.

Pakistan tarihi, maalesef ve aslında  bir darbeler tarihidir aynı zamanda. Daha derin kronolojik bilgiye bu linkten ulaşılabilir...

http://www.aljazeera.com.tr/kronoloji/kronoloji-pakistanin-siyasi-gecmisi

Gündemde olan İmran Han, zengin ve iyi bağlantıları olan bir Lahor’lu (Pakistan’ın 12 Milyon nüfuslu ikinci büyük kenti) ailenin, Pakistan ve İngiltere'de en iyi okullarda eğitim görmüş oğludur. Oxford’da okudu.

Aynı zamanda çok iyi bir "Kriket" oyuncusu ve onu ülkesine/dünyaya tanıtan da bu özelliğidir. 1992'de Pakistan'ın milli kriket takımının kaptanı olarak "Dünya Kupasını" kazanmasının baş mimarıdır İmran Han.


Bir dönemin de PLAYBOY’udur aynı zamanda. İngiltere’de yaşarken ünlü Yahudi İşadamı Jimmy Goldsmith'in kızı “Müslüman Jemima” ile evlendi ve Pakistan'a yerleşti. İki erkek çocuğu oldu, ancak bu medyatik aşk 2004 yılında sona erdi. Boşandılar.

İmran Han, 1997 yılında "ADALET İÇİN BİRLİK (PTI)" partisini kurdu. Batı değerlerine yakın ve o tip bir hayat tarzını benimsemişken,  siyasi bir dönüşüm geçirdi. İslami ve milli değerlere yakınlaştı. Ülkesinde tanınan, saygı duyulan ve iyi eğitimli bir olmasına rağmen bu ilk dönemlerde siyasette ilgi görmedi. Partisini kurduğu ilk zamanlar siyasi kimliği çok dikkate alınmadı.Ciddi bir fikri dönüşüm geçiren İmran Khan’ın son dönemde yıldızı parladı.  

İslam’ı sahiplenen ama geleneksel yaklaşımı dışlayan yenilikçi bir tarza sahip. Üç konuya güçlü vurgu yapıyor: 1. Demokrası 2. Eğitim 3. Adalet

Ülkedeki sorunlara ilişkin ciddi ve derinlikli saptamaları var. Ülkede adalet ve demokrasinin iyi tesis edilmesiyle işsizlik,  fakirlik ve kadın sorunlarının aşılacağına inancı  tam. En büyük engelin ise “aşiret” ve “büyük aile yapısı” olduğunu iddia ediyor. Ülkedeki İslami eğitimin ve Müslüman alimlerin çağa cevap veremediğini ve Pakistan'ın geri kalmasında payları olduğunu dillendiriyor. İkbal’den sonra Pakistan’ın dünya çapında alim yetiştiremediği iddiasında.


Diyor ki; “Batı''nın İslam Dünyası''ndan daha ileride olmasının başlıca nedeni “Demokrasidir”. Bir ülkede demokrasi ne kadar ileri olursa refah da o kadar fazla olur. Sadece özgür insanlar gelişebilir" ve ekliyor “ İkincisi idare şekliniz; ne kadar iyi idare edilirseniz refahınız da o oranda artar. İyi yönetilirseniz, adaleti tesis ederseniz yolsuzluklar azalır. Üçüncüsü ise acil bir eğitim planı. Hiç bir toplum eğitim olmadan gelişemez. İnsanlara yatırım yapmamız şart.”

İmran Han, eğitimde de evrensel değerleri öne çıkaran bir eğitim anlayışının oluşturulmasını istiyor. İslami eğitimin son derece eksik ve İslam’a zarar veren bir yapıya büründüğünü iddia ediyor. Batılı STK’ların ve misyoner teşkilatlarının kadın konusu başta olmak üzere ülkesindeki faaliyetlerinden çok rahatsız olduğunu yüksek sesle ilan ediyor. İmran Han’ın sloganı “Yeni Pakistan”.  Hindistan ve diğer komşularıyla ve özellikle Afganistan’la çok iyi ilişkiler kuracağını söylüyor. ABD, Rusya ve Çinle “uşak” gibi değil “kazan-kazan” ilkesi içinde çok iyi işbirliği yapılacağını iddia ediyor. Ülkede "Tarihte refah devletinin ilk örneği olan "Medine Devleti" anlayışını" izlemek istediğini ifade eden Han, Pakistan'da herkesin dahil olduğu insani bir sistemi hayata geçirmeyi arzu ettiğini söylüyor. Pakistan aslında darbeler ülkesi. Sadece 1 hükümet askeri ya da siyasi bir darbe olmadan görev süresini tamamladı. Ama bir başbakan'a bu nasip olmadı hiç. Son seçimler 25 Temmuz 2018 de yapıldı.

Ve seçime giren güçlü 3 parti vardı.

1. Pakistan Müslüman Birliği-Nevaz (PML-N) Partisi: İktidardaki parti. Başbakan Navaz Şerif yolsuzluk iddiasıyla siyasetten el çektirilince yerine Kardeşi Şahbaz Şerif geçti.


2. Zülfikar Ali Butto’nun kurduğu, şimdi de kızı Binazir Butto’nun eşi Asıf Ali Zerdari ve oğulları Bilaval Butto Zerdari’nin (eş başkanlar) liderliğindeki " Pakistan Halk Partisi" (PPP)



3. İmran Han'ın’ın kurduğu "Pakistan Adalet için Birlik Partisi (PTI)" (Diğer adıyla İnsaf Hareketi  )

Pakistan federal meclisinde 342 sandalyenin 272’si seçimle belirleniyor. Kalan milletvekilleri, kadınlar ve azınlıklara ayrılan kotalardan oluşuyor. Tek başına iktidar için 137 sandalyeye sahipolmak gerekiyor.

 Yapılan seçimlerde (25 Temmuz 2018) İmran Khan’ın partisi birinci Parti çıktı. Ve oyunu 2.5 kat arttırarak 119 sandalye kazandı. İktidardaki Müslüman Birliği Partisi ise ciddi oranda oy kaybetti.

Fakat seçimlerde Elekronik sistemin çökmesi, hileli oy kullanıldı iddia ve itirazları seçimin kesin sonuçlarının açıklanmasını geciktirdi. Sonuçta seçimi İmran Han’ın partisi kazandı.

İmran Han’a ilişkin en büyük soru işaretleri.

-Batılı değerlerl büyümüş olması,

-Aristokrat olması,

-Ünlü bir Yahudi’nin torunuyla evli olması (ondan 2004'de boşanmasına rağmen)

-Ordu tarafından desteklendiği iddiaları idi.

Fakat diğer partiler ve adaylar da pür-i pak değil. Pakistan’ın siyasi tarihi cadı kazanı gibi. Doğrusu kimin ne derece yerli-milli (anti emperyalist) olduğu da pek belli değil.

Sonuç olarak; Siyasi anlamda Sünni dünyanın üç önemli saç ayağı var: Bunlar Mısır, Türkiye ve Pakistan’dır. Üçünün nüfus toplamı neredeyse 400 milyondur.  Ve bu üç ülke siyasi ve ekonomik anlamda çok önemlidir.

Pakistan’ın güçlenmesi ve istikrarın sağlanması tüm İslam dünyası ve özellikle Türkiye için son derece önemlidir. İmran Han ciddi ve güçlü bir siyasi söylemle iktidara geldi. Özellikle gençler tarafından destekleniyor.

İmran Han ‘ın "Sivil bir SİSİ" mi olacağı yoksa" Muhammed Ali Cinnah'tan" sonra Pakistan’ın yeni kahramanı mı olacağı merakla bekleniyordu. Endişe de, beklenti de yüksekti.

FOTO: Muahmmed Ali Cinnah (Pakistan'ın kurucusu ve ilk devlet başkanı)

Uluslararası ilişkilerde ilk ziyaret önemlidir. İmran Han'ın ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan'a yapması “Yeni bir Sisi mi geldi?” sorusunu sordurduysa da bu ziyaretlerdeki tavrı, ardından Türkiye ile sıcak ilişkileri ve dengeli politikaları güven yaratmaya başladı.

Demokrasi, özgürlük, eğitim, kamuda tepeden başlayan tasarruf, kadın, aile, vergi, üretim,  gerçek İslami değerlere dönüş, istihdam, çevre, komşularla iyi ilişkiler üzerin yoğunlaşan siyasi söylemi perspektifinde adımlar atan İmran Han’ın karşısına da son dönemde Hindistan ile kangren haline gelmiş Cammu Keşmir sorunu çıktı. İki ülke gerildi. Ufak çaplı çatışmalar yaşandı. Ayrıca  Depremler, seller ve fakirlik Pakistan’ın genel sorunu olmaya devam etti.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın  Pakistan ziyaretinde Pakistan meclisinde yaptığı konuşma sonrasında iktidar ve muhalefet milletvekillerinin tümünün uzun süre masalara vurarak alkışlaması sonucunda şu içtenlikli yorumu hepimizin çok hoşuna gitti;

“Sayın Başkan Erdoğan,  görüyorum ki Pakistan’da çok seviliyorsunuz ve meclisteki tepkiyi de görünce rahatlıkla şunu söyleyebilirim. Eğer Pakistan’da Başkan adayı olursanız, kesinlikle seçimi kazanırsınız.”

O zaman, İmran Han’ın Başbakan koltuğuna oturduğu günden (18 Ağustos 2018) bu yana neler yaptığını bir özetleme çalışalım; yukarıda da belirttiğim gibiiktidara gelirken milli dış politika, yolsuzlukla mücadele, işsizliğe çözüm, eğitimde reform, aşiret yapısından kurtulmak, adalet, tasarruf, tarımda yeni dönem, ekonomide büyüme, kadın hakları konusunda devrim,  aristokrasi ile mücadele, güçlü demokrasi ve tam bağımsız Pakistan hedeflediklerini açıklamıştı PTI partisi.

İmran Han dış politikada pek çok Pakistanlı gibi ABD’nin özellikle Afganistan’ı işgal etmesinden bu tarafa Pakistan’a ciddi zarar verdiği düşünmektedir. Normalde tarihsel olarak Pakistan, İngiliz öncülüğünde 1955 yılında kurulan Bağdat Paktı’nda yer alması ve devamında ABD liderliğindeki NATO ile işbirliği yapması nedeniyle Batı’nın yörüngesinde bir eksen ülkesi olarak nitelendirilmiştir. İdeolojik açıdan ise İslami kimliği, onu Suudi Arabistan başta olmak üzere Arap ülkelerine ve Türkiye’yle yakın işbirliğine sevk etmiştir.

Pakistanlılar arasında ABD’ye duyulan güvensizliğin başlıca nedenini ise aslında AFGANİSTAN oluşturmaktadır. Amerikan Ordusu, 20 yılı aşkın bir süre Afganistan’da bulunmuş ve bu dönemde Pakistan, Afgan bağlantılı teröristler tarafından defalarca saldırıya uğramıştır. Bu yüzden birçok Pakistanlı, Amerikalıların Afganistan’daki varlığının ülkelerinin istikrarını bozduğuna inanmaktadır. Özellikle Usame Bin Ladin’in öldürülme sürecinde ABD Pakistan’da pek çok kanunsuz iş yapmıştır. Bunlardan biri “Aşı Programı” adı altında Ladin’in bilgilerini doğrulamak amacıyla binlerce kişinin DNA bilgilerini çalınarak kullanılmasıdır.

İmran Han da söz konusu nedenlerle sürekli ABD’yi suçlamış ve “Yeni bir Pakistan” kuracağını ve bunun hiçbir şekilde dış müdahaleye izin vermeyen bir Pakistan olacağını vurgulamıştır.

Asya’da olan bir devletin, özellikle Asya’nın yükseldiği bir dönemde Çin ve Rusya ile değil de sadece ABD ile iyi ilişkiler kurmasının çok da anlamlı olmadığını ifade etmiş, bu iki devletle iyi ilişkiler kurma odaklı bir diş politika belirlemiştir.  Ama Trump ile görüşmesinde de ABD-Pakistan ilişkilerinin daha sağlam bir platformda olması gerektiğini de Trump’a ifade etmiştir.  İmran Han’ın Trump ile görüşmesinde sıcak mesajlar vermesine rağmen, ABD’ye mesafeli durması ABD’ de doğal olarak rahatsızlık yaratmıştır. İmran Han'ın, Biden ile de iletişimi çok çok zayıf kalmıştır.

Dünyada Pakistan devleti ile ilgili olarak genellikle şu tespit yapılır; “Pakistan tarihi bir darbeler tarihidir ve esas güç her zaman Ordudadır. Ama ordu siyasi partilere hep mesafeli durur. Ve Pakistan’da darbe olmadığı dönemlerde kuvvetler ayrılığı gayet iyi çalışır”.

Bu nedenle İmran Han’ın şu söylemi çok dikkat çekiciydi; “Geçmişte Pakistanlı siyasetçilerin söylediği ciddiye alınmazdı, çünkü gerçek gücün orduda olduğu söylenirdi; ancak artık öyle değil, ben burada ordu adına da konuşuyorum”. Bu söylem aslında bir yönüyle de tehlikeli bir söylemdi.

İmran Han’ın ordu içinde, derin devlette ve emekli subaylar arasında ciddi destekçisi olduğu düşünülüyor. Fakat İmran Han’ın Asya eksenli bir yeni döneme girmesi geleneksel olarak Batı çizgisine sahip olan orduda kendi destekçileri olmasına rağmen tedirginlik yaratmıştır. Bu tedirginlik iç politikaya da yansımıştır. Ordu için esas problemin Çin’den ziyade Rusya’ya yakınlaşmak olduğu söylenebilir. Çünkü Çin ile öteden beri ticari ilişki yoğundur ve Çin’den ciddi silah satın almaktadır.


Pakistan Cumhurbaşkanı  Arif Alvi

İmran Han döneminde ekonomide işler çok iyi gitmemiştir. Pakistan’da 2018 de %8.5 olan enflasyon bugün (Ekim 2022) %28’ e yükselmiştir. Bunda Pandemi dönemini ve onun etkisini de unutmamak lazım. Zira enflasyon şu anda ekonomisi en gelişmiş olan ülkelerin de sorunudur.

Pakistan’da İmran Han döneminde deprem ve sellerle de mücadele edilmiştir. Hatırlanacağı gibi  bu yaz (2022) 1.725 kişinin ölümüne, yüz binlerce kişinin yerinden edilmesine ve sıtma ve sel ile ilgili diğer hastalıkların artmasına neden olan eşi görülmemiş bir sel felaketi yaşandı. Ve  ülkenin (dikkat edin) üçte biri sel altında kaldı.

Öte yandan, pandeminin kontrol altına alınmasında ciddi bir başarı sağlansa da işsizlikle mücadelede ve ekonomide istenen başarı sağlanamamıştır. Ülkede Pandemi sürecinin etkisi ve üstüne sellerin etkisi ile bir gıda kıtlığı yaşanmıştır.

İmran Han’ın ordunun üst düzey yöneticileri ile ve özellikle Genelkurmay Başkanı Qamar Javed Bajwa arasındaki anlaşmazlıklar, Khan'ın Ekim ayında ülkenin istihbarat teşkilatına yeni bir başkan atanmasını kendi tercih ettiği bir görevli lehine engellemeye  çalışmasıyla doruğa ulaştı...

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ilk gününde (20 Şubat 2022) Moskova'da Rusya lideri Vladimir Putin’I ziyaret etmesi Washington'da ve Pakistanlı generaller arasında ciddi tepki çekti.Aslında bu ziyaret uzun zaman önce planlanmıştı ve amacı, Pakistan ekonomisi için çok ihtiyaç duyulan Rus doğalgazını güvence altına almaktı. Ancak daha sonra İmran Han'ın Rusya'nın işgalini kınamaktan kaçınması tepkiyi pekiştirdi.

Öte yandan ülkede "Pencap Elitleri" olarak da bilinen yerleşik elitlere karşı orta sınıfın öfkesini temsil eden İmran Han, başta sağlık sigortası uygulamasıyla ülkedeki sosyal refahı artırmayı hedefleyen politikaları üretmeye odaklanmıştı. Mevcut Şerif ailesi de bu elitlerden olduğu için bu elit (aristocrat) kesim bu eylem ve söylemlerinden dolayı da İmran Han’a düşmadır.

Bütün bu olayların sonucunda muhalefet bir gensoru önergesi vererek iktidarın güvenoyu almasının şart olduğunu ifade etti. Ve 342 sandalyeli parlamentoda 172 oyla geçen gensoru önergesi 174 siyasi tarafından desteklendi. Bu hükümetteki bazı milletvekillerinin de İmran Han aleyhine oy kullandığı anlamına geliyor. Yani içeriden birileri de ya satın alındı ya da arkasından hançerledi kendisini.

İmran Han gensoru önergesini kabul etmediğini ve erken seçime gidileceğini açıklamasına rağmen Pakistan Yüksek Mahkemesi bu kararı kabul etmedi ve güvenoyu alamayan iktidar düşürüldü. Ordu, güven oylaması öncesinde tarafsız olduğunu iddia etti, ancak bu iddia doğru değil. Han'ın yükselişi ordunun onu kutsaması ile gerçekleşti ve düşüşü ordunun desteğini kaldırmasının ardından geldi. Böylece Pakistan tarihinde bir başbakan ilk kez görevden alındı. (10 Nisan 2022)

Pakistan’da en güçlü muhalefet, Nawaz Sharif tarafından yönetilen Pakistan Müslüman Birliği-Nawaz (PML-N) ile Butto ailesi tarafından kurulan ve yönetilen Pakistan Halk Partisi (PPP) arasındaki bir ortaklıktır. Ancak bu iki partinin dışında, Han'a karşı birleşmiş, ancak pratikte ortak bir politikaları olmayan ve farklı siyasi çıkarları olan yedi partiden oluşan bir koalisyon. Yani yedi benzemez…

İmran Han’ın düşürülmesinden sonra hükümeti kurma görevi muhalefete verildi ve 11 Nisan’da, muhalefet ittifakı içerisindeki Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (PML-N) liderlerinden, yedi ay kaldığı cezaevinden 2021 yılında kefaletle serbest bırakılan ve 2017’de yolsuzluğa karıştığı suçlaması üzerine istifa etmek zorunda bırakılan eski Başbakan Navaz Şerif’in kardeşi Şehbaz Şerif yeni başbakan seçildi. Şerif  hükümeti oluşturdu bu yeni hükümet, Pakistan tarihindeki en düşük güvenoyunu alarak iktidar oldu.


Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif

Şehbaz Şerif’in oğlu Hamza Şehbaz ise Pakistan’ın ekonomik ve siyasi anlamda en önemli eyaleti, aynı zamanda rantın en önemli dağılım merkezi olan Pencab’ın yeni başbakanı seçildi. Böylece, eski muhalefet, yeni iktidar ortağı partilerin de kabul ettikleri gibi, "Eski Pakistan" geri dönmüş oldu.

Pakistan'da şimdiye kadar hiçbir başbakan tam beş yıllık parlamento görev süresini tamamlamadı ve Imran Khan ilk olabilirmiş gibi görünüyordu. Ama buna izin verilmedi…

İmran Han ise ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Güney ve Orta Asya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Donald Lu’nun 2022 yılının Mart ayında Pakistan’ın Washington Büyükelçisi’yle görüştüğünü ve bu görüşmede ABD’li yetkilinin Han’ın güven oylamasıyla Başbakanlık görevinden alınması gerektiğini belirttiğini iddia etmektedir. Han, CNN’e verdiği yakın tarihli bir görüşmede de bu iddialarını yenilemiş Donald Lu’nun Pakistan Büyükelçisi’ni iktidarın devrilmemesi durumunda Pakistan’ın sonuçlarına katlanmak zorunda kalacağını söyleyerek tehdit ettiğini dile getirmiştir.

Özetle; İmran Han muhalefetin kendisini görevden almak için ABD ile işbirliği yaptığını iddia etti ve tepki olarak destekçilerini ülke çapında mitingler düzenlemeye çağırdı. Farklı şehirlerde mitingler yaptı. Han'ın seçenekleri sınırlı ve desteğinde büyük bir katılım görürse, parlamentoya erken seçim yapması için baskı yapmanın bir yolu olarak sokak protestoların devam ettirmeye çalışabilir. Yaptığı konuşmalarda “İthal edilmiş bir hükümeti kabul etmeyeceğim” diyor ve "Mücadeleye hazırım" mesajı veriyor.

Pencap'ın başbakanı olarak önceki görevlerinde Sehbaz Şarif, “konuşan” değil “icracı” ve "çalışkan" biri olarak ün yapmıştır. Ama "Eski Pakistan'ı" temsil etmektedir. İlk olarak Şarif ve ekonomik ekibi, anayasal krizin neden olduğu şokun ardından yakın vadede piyasa güvenini güçlendiren Pakistan'daki yeni hükümetler için bir gelenek olan Uluslararası Para Fonu'na (IMF) geri dönme niyetinin sinyallerini verdi. Ancak Şerif’in IMF'ye dönüş gibi eylemlerinin yanı sıra, hükümet harcamalarında azalma, yakıt için sübvansiyonların kaldırılması ve gelir tahsilatında artış anlamına gelen mali disiplin gibi  planları Pakistan’ı ABD ve İngiltere’nin istediği çizgiye yani eski Pakistan’a döndürme manevralarıdır.   

İmran Han gençler arasında ve sosyal medyada çok güçlü... Her ne kadar ordudaki desteğini yitirse de hala popülaritesi çok yüksek ve Pakistan halkı İmran Han’ı ABD tarafından iktidardan düşürüldüğüne inanıyor. Halkın bu yaklaşımı mevcut hükümet koalisyonunu hatta orduyu endişelendiriyor ve Han’ı siyasetten uzaklaştırma çabaları var.

Bu çabalardan ilki Pakistan seçim komisyonunun eski Başbakan İmran Khan'ın devlete ait hediyeleri ve gizli varlıkları yasadışı bir şekilde sattığı ve bu nedenle yargılanması ve en az  beş yıl boyunca kamu görevinden uzak tutulması gerektiği iddialarıdır (15 Ekim 2022).  Bu konuda davalar açılmış ve konu yargıya intikal etttirilmiştir. İmran Han’ın avukatları ise bu davayı kazanacaklarından emin.

Bu çabaların devamı gibi gibi görülen diğer bir olay 3 Kasım 2022 günü bir miting esnasında İmran Han’a yapılan suikast girişimi. Bacağından yaralanan İmran Han bu suikastin arkasında İstihbarat Şefi ve Başbakan Şerif olduğunu iddia etti ve yine ABD’ye gönderme yaptı. Halk farklı kentlerde protesto gösterileri yapıyor.

İmran Han’dan sonra göreve gelen hükümet döneminde Pakistan’da enflasyon yükselmeye devam ediyor. Hayat pahalılığı da doğal olarak halkı ciddi bir şekilde zorluyor.

Krizin tam ortasında bulunan hükümet ekonomiyi ayakta tutmak amacıyla Kasım ayından bu yana durmuş olan 6,5 milyar dolarlık kredi programını yeniden başlatmak için Uluslararası Para Fonu (IMF) ile bir anlaşmaya varamadı.

Bu siyasi ve ekonomik karışıklık, Han'ın popülaritesini artırmış görünüyor. Geçen yıl, partisi PTI, ülkenin en kalabalık Pencap eyaletinde, ulusal seçimler için bir turnusol kâğıdı olarak görülen yerel seçimleri kazandı. Özellikle gençler kendisini çok seviyor ve destekliyor.

Daha önce tutuklanma kararı çıkmasına rağmen halkın eylemlerinden dolayı yakalanmayan İmran Han dün 09 Mayıs 2023 de tutuklandı ve şu anda ülkenin her yerinde toplumsal gösteriler var.

Bugün (10 Mayıs 2023) yargılanacağı ifade edilen devrik başbakana yöneltilen suçlama; “Başbakan İmran Han'ın devlete ait hediyeleri ve gizli varlıkları yasadışı bir şekilde sattığı” şeklindedir.

Bu iddialara cevaben “Ben her zaman yasalara uydum. Bu ülkenin temel hakları için siyasi yolumu izlememem ve üzerimize dikilen bu yozlaşmış düzenbaz hükümetine boyun eğmem için tutuklanıyorum. Bu iftira hükümet ve ordunun bir oyunudur” dedi.

Tutuklanmasının ardından Han'ın partisi Pakistan Insaf Hareketi (PTI) tarafından YouTube'da yayınlanan önceden kaydedilmiş bir açıklamada, eski başbakan "yanlış suçlamalarla gözaltına alındığını" söyledi ve destekçilerine "her şeyin zamanı geldi" dedi. Siz de gelip haklarınız için mücadele edin.” diyerek sokağa çağırdı…

Yüzlerce Han destekçisi, onun sokaklara çıkma çağrısına yanıt verdi ve birçok şehirde şiddetli protestolar patlak verdi. Han destekçileri, ellerinde sopalarla, eski lideri desteklemek için sloganlar atarak, başkentin hemen dışındaki Rawalpindi kentindeki ordu karargahına baskın düzenledi. Protestocular ayrıca İslamabad'a giden ana caddelerden birini de taşlayarak ve sokak tabelalarını indirerek kapattı. Bir polis aracı ateşe verildi, polis biber gazıyla karşılık verdi. Bu arada, olay yerindeki bir CNN muhabirine göre, güneybatıdaki Quetta şehrinde bir Han destekçisi bir protestoda polis tarafından vurularak öldürüldü.

Yetkililer, kaosu bastırmak amacıyla kısa bir süre sonra mobil internet hizmetlerini bloke ederek 270 milyonluk ülkede Twitter, Facebook ve YouTube'a erişimi kesintiye uğrattı. Özel Okullar Derneği'ne göre, ülke çapındaki özel okulların çarşamba günü (bugün) kapatılması emredildi. Şehrin polisi Twitter'da salı günü İslamabad'da en az 43 protestocunun tutuklandığını söyledi.

Pakistan’da genel seçimlerin Ekim 2023’e kadar yapılması gerekiyor. Mevcut Hükümetin işi zor. İmran Han’ın tekrar seçilmesi muhtemel. Açık ve net olarak İmran Han statüko ile savaşıyor. Sonucun ne olacağını hep beraber göreceğiz. Ama duamız kardeş Pakistan içindir. Türk milleti Pakistan’ın yanında ve güçlü bir Pakistan görmeyi çok istiyor.


TOLGA TANOLCAY




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EHL-İ KİTABI ve ONLARIN KUTSAL KAYNAKLARINI NE KADAR TANIYORUZ?

Peygamberimiz (SAV) Neden Bir Ay Süresince Eşlerine Küstü?

Türkiye'nin Sınırları Nasıl Çizildi, Ayrıntıları Ne Kadar Biliyoruz?