Pakistan'da Neler Oluyor, İmran Han Neden Tutuklandı?
Türkiye ile her zaman çok iyi ilişkileri
olan bir ülkedir PAKİSTAN. Yaklaşık dört yıl önce yapılan seçimlerde, “İmran
Han” Pakistan’ın yeni başbakanı olarak seçildi. Ve ardından hükümeti gensoru sonucu güven oyu alamadığı için normal süresini tamamlayamadan devrildi. O halde birlikte İslam âlemi ve
Türkiye için çok önemli bir ülke olan Pakistan’ı kısaca tanıyalım, İmran Han dönemini ve sonrasını analiz edelim.
Çoğumuzun az bildiği bir ülke aslında Pakistan.
Sadece “Kardeş Pakistan diye biliriz”. Bir de Kurtuluş Savaşında (ki o
zaman bağımsız bir devlet değildi) bize maddi yardımda
bulunduklarını. Türkiye’nin kadim dostudur ve bayrağında ay- yıldız olan
ülkelerden biridir. Yaklaşık 800.000 km kare yüzölçümü var ve nüfusu 230
milyon. Dünyanın 5. Büyük ülkesi. Başkenti, İslamabad. Resmi dilleri; Urduca
ve İngilizce, para birimi ise Rupidir.
Pakistan; Pencap, Afgan, Keşmir, Sind ve
Belucistan isimlerinin baş harflerinin yan yana gelmesinden meydana gelip, mana
itibariyle "temiz ülke" demektir.
Pakistan tarihi, maalesef ve aslında bir
darbeler tarihidir aynı zamanda. Daha derin kronolojik bilgiye bu linkten
ulaşılabilir...
http://www.aljazeera.com.tr/kronoloji/kronoloji-pakistanin-siyasi-gecmisi
Gündemde olan İmran Han, zengin ve iyi bağlantıları
olan bir Lahor’lu (Pakistan’ın 12 Milyon nüfuslu ikinci büyük kenti) ailenin,
Pakistan ve İngiltere'de en iyi okullarda eğitim görmüş oğludur. Oxford’da
okudu.
Aynı zamanda çok iyi bir "Kriket" oyuncusu ve onu
ülkesine/dünyaya tanıtan da bu özelliğidir. 1992'de Pakistan'ın milli kriket
takımının kaptanı olarak "Dünya Kupasını" kazanmasının baş mimarıdır
İmran Han.
2. Zülfikar Ali Butto’nun kurduğu, şimdi de kızı Binazir Butto’nun eşi Asıf Ali Zerdari ve oğulları Bilaval Butto Zerdari’nin (eş başkanlar) liderliğindeki " Pakistan Halk Partisi" (PPP)
Pakistan federal meclisinde 342 sandalyenin 272’si
seçimle belirleniyor. Kalan milletvekilleri, kadınlar ve azınlıklara ayrılan
kotalardan oluşuyor. Tek başına iktidar için 137 sandalyeye sahipolmak gerekiyor.
Yapılan
seçimlerde (25 Temmuz 2018) İmran Khan’ın partisi birinci Parti çıktı. Ve oyunu
2.5 kat arttırarak 119 sandalye kazandı. İktidardaki Müslüman Birliği Partisi
ise ciddi oranda oy kaybetti.
Fakat seçimlerde Elekronik sistemin çökmesi,
hileli oy kullanıldı iddia ve itirazları seçimin kesin sonuçlarının
açıklanmasını geciktirdi. Sonuçta seçimi İmran Han’ın partisi kazandı.
İmran Han’a ilişkin en büyük soru işaretleri.
-Batılı değerlerl büyümüş olması,
-Aristokrat olması,
-Ünlü bir Yahudi’nin torunuyla evli olması (ondan 2004'de boşanmasına rağmen)
-Ordu tarafından desteklendiği iddiaları idi.
Fakat diğer partiler ve adaylar da pür-i pak
değil. Pakistan’ın siyasi tarihi cadı kazanı gibi. Doğrusu kimin ne derece
yerli-milli (anti emperyalist) olduğu da pek belli değil.
Sonuç olarak; Siyasi anlamda Sünni dünyanın üç
önemli saç ayağı var: Bunlar Mısır, Türkiye ve Pakistan’dır. Üçünün nüfus
toplamı neredeyse 400 milyondur. Ve bu üç ülke siyasi ve ekonomik anlamda
çok önemlidir.
Pakistan’ın güçlenmesi ve istikrarın sağlanması
tüm İslam dünyası ve özellikle Türkiye için son derece önemlidir. İmran Han
ciddi ve güçlü bir siyasi söylemle iktidara geldi. Özellikle gençler tarafından
destekleniyor.
İmran Han ‘ın "Sivil bir SİSİ" mi
olacağı yoksa" Muhammed Ali Cinnah'tan" sonra Pakistan’ın yeni
kahramanı mı olacağı merakla bekleniyordu. Endişe de, beklenti de yüksekti.
FOTO: Muahmmed Ali Cinnah (Pakistan'ın kurucusu ve ilk devlet başkanı)
Uluslararası ilişkilerde ilk ziyaret önemlidir.
İmran Han'ın ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan'a yapması “Yeni bir
Sisi mi geldi?” sorusunu sordurduysa da bu ziyaretlerdeki tavrı, ardından
Türkiye ile sıcak ilişkileri ve dengeli politikaları güven yaratmaya başladı.
Demokrasi, özgürlük, eğitim, kamuda tepeden
başlayan tasarruf, kadın, aile, vergi, üretim, gerçek İslami değerlere
dönüş, istihdam, çevre, komşularla iyi ilişkiler üzerin yoğunlaşan siyasi
söylemi perspektifinde adımlar atan İmran Han’ın karşısına da son dönemde
Hindistan ile kangren haline gelmiş Cammu Keşmir sorunu çıktı. İki ülke gerildi.
Ufak çaplı çatışmalar yaşandı. Ayrıca Depremler, seller ve fakirlik
Pakistan’ın genel sorunu olmaya devam etti.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın Pakistan
ziyaretinde Pakistan meclisinde yaptığı konuşma sonrasında iktidar ve muhalefet
milletvekillerinin tümünün uzun süre masalara vurarak alkışlaması sonucunda şu
içtenlikli yorumu hepimizin çok hoşuna gitti;
“Sayın Başkan Erdoğan, görüyorum ki
Pakistan’da çok seviliyorsunuz ve meclisteki tepkiyi de görünce rahatlıkla şunu
söyleyebilirim. Eğer Pakistan’da Başkan adayı olursanız, kesinlikle seçimi
kazanırsınız.”
O zaman, İmran Han’ın Başbakan koltuğuna oturduğu
günden (18 Ağustos 2018) bu yana neler yaptığını bir özetleme çalışalım; yukarıda
da belirttiğim gibiiktidara gelirken milli dış politika, yolsuzlukla mücadele,
işsizliğe çözüm, eğitimde reform, aşiret yapısından kurtulmak, adalet, tasarruf, tarımda yeni dönem,
ekonomide büyüme, kadın hakları konusunda devrim, aristokrasi ile mücadele, güçlü demokrasi ve
tam bağımsız Pakistan hedeflediklerini açıklamıştı PTI partisi.
İmran Han dış politikada pek çok Pakistanlı gibi
ABD’nin özellikle Afganistan’ı işgal etmesinden bu tarafa Pakistan’a ciddi
zarar verdiği düşünmektedir. Normalde tarihsel olarak Pakistan, İngiliz
öncülüğünde 1955 yılında kurulan Bağdat Paktı’nda yer alması ve devamında ABD
liderliğindeki NATO ile işbirliği yapması nedeniyle Batı’nın yörüngesinde bir
eksen ülkesi olarak nitelendirilmiştir. İdeolojik açıdan ise İslami kimliği,
onu Suudi Arabistan başta olmak üzere Arap ülkelerine ve Türkiye’yle yakın
işbirliğine sevk etmiştir.
Pakistanlılar arasında ABD’ye duyulan
güvensizliğin başlıca nedenini ise aslında AFGANİSTAN oluşturmaktadır. Amerikan
Ordusu, 20 yılı aşkın bir süre Afganistan’da bulunmuş ve bu dönemde Pakistan,
Afgan bağlantılı teröristler tarafından defalarca saldırıya uğramıştır. Bu
yüzden birçok Pakistanlı, Amerikalıların Afganistan’daki varlığının ülkelerinin
istikrarını bozduğuna inanmaktadır. Özellikle Usame Bin Ladin’in öldürülme
sürecinde ABD Pakistan’da pek çok kanunsuz iş yapmıştır. Bunlardan biri “Aşı
Programı” adı altında Ladin’in bilgilerini doğrulamak amacıyla binlerce kişinin
DNA bilgilerini çalınarak kullanılmasıdır.
İmran Han da söz konusu nedenlerle sürekli ABD’yi
suçlamış ve “Yeni bir Pakistan” kuracağını ve bunun hiçbir şekilde dış
müdahaleye izin vermeyen bir Pakistan olacağını vurgulamıştır.
Asya’da olan bir devletin, özellikle Asya’nın
yükseldiği bir dönemde Çin ve Rusya ile değil de sadece ABD ile iyi ilişkiler kurmasının
çok da anlamlı olmadığını ifade etmiş, bu iki devletle iyi ilişkiler kurma
odaklı bir diş politika belirlemiştir.
Ama Trump ile görüşmesinde de ABD-Pakistan ilişkilerinin daha sağlam bir
platformda olması gerektiğini de Trump’a ifade etmiştir. İmran Han’ın Trump ile görüşmesinde sıcak
mesajlar vermesine rağmen, ABD’ye mesafeli durması ABD’ de doğal olarak
rahatsızlık yaratmıştır. İmran Han'ın, Biden ile de iletişimi çok çok zayıf kalmıştır.
Dünyada Pakistan devleti ile ilgili olarak
genellikle şu tespit yapılır; “Pakistan tarihi bir darbeler tarihidir ve esas
güç her zaman Ordudadır. Ama ordu siyasi partilere hep mesafeli durur. Ve
Pakistan’da darbe olmadığı dönemlerde kuvvetler ayrılığı gayet iyi çalışır”.
Bu nedenle İmran Han’ın şu söylemi çok dikkat
çekiciydi; “Geçmişte Pakistanlı siyasetçilerin söylediği ciddiye alınmazdı,
çünkü gerçek gücün orduda olduğu söylenirdi; ancak artık öyle değil, ben burada
ordu adına da konuşuyorum”. Bu söylem aslında bir yönüyle de tehlikeli bir
söylemdi.
İmran Han’ın
ordu içinde, derin devlette ve emekli subaylar arasında ciddi destekçisi olduğu
düşünülüyor. Fakat İmran Han’ın Asya eksenli bir yeni döneme girmesi geleneksel
olarak Batı çizgisine sahip olan orduda kendi destekçileri olmasına rağmen tedirginlik
yaratmıştır. Bu tedirginlik iç politikaya da yansımıştır. Ordu için esas
problemin Çin’den ziyade Rusya’ya yakınlaşmak olduğu söylenebilir. Çünkü Çin
ile öteden beri ticari ilişki yoğundur ve Çin’den ciddi silah satın almaktadır.
İmran Han döneminde ekonomide işler çok iyi gitmemiştir.
Pakistan’da 2018 de %8.5 olan enflasyon bugün (Ekim 2022) %28’ e yükselmiştir. Bunda
Pandemi dönemini ve onun etkisini de unutmamak lazım. Zira enflasyon şu anda ekonomisi
en gelişmiş olan ülkelerin de sorunudur.
Pakistan’da İmran Han döneminde deprem ve sellerle
de mücadele edilmiştir. Hatırlanacağı gibi bu yaz (2022)
1.725 kişinin ölümüne, yüz binlerce kişinin yerinden edilmesine ve sıtma ve sel
ile ilgili diğer hastalıkların artmasına neden olan eşi görülmemiş bir sel
felaketi yaşandı. Ve ülkenin (dikkat
edin) üçte biri sel altında kaldı.
Öte yandan, pandeminin kontrol altına alınmasında ciddi
bir başarı sağlansa da işsizlikle mücadelede ve ekonomide istenen başarı
sağlanamamıştır. Ülkede Pandemi sürecinin etkisi ve üstüne sellerin etkisi ile
bir gıda kıtlığı yaşanmıştır.
İmran Han’ın ordunun üst
düzey yöneticileri ile ve özellikle Genelkurmay Başkanı Qamar Javed Bajwa
arasındaki anlaşmazlıklar, Khan'ın Ekim ayında ülkenin istihbarat
teşkilatına yeni bir başkan atanmasını kendi tercih ettiği bir görevli lehine
engellemeye çalışmasıyla doruğa ulaştı...
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ilk gününde (20 Şubat 2022) Moskova'da Rusya
lideri Vladimir Putin’I ziyaret etmesi Washington'da
ve Pakistanlı generaller arasında ciddi tepki çekti.Aslında bu ziyaret uzun
zaman önce planlanmıştı ve amacı, Pakistan ekonomisi için çok ihtiyaç duyulan
Rus doğalgazını güvence altına almaktı. Ancak daha sonra İmran Han'ın Rusya'nın
işgalini kınamaktan kaçınması tepkiyi pekiştirdi.
Öte yandan ülkede
"Pencap Elitleri" olarak da bilinen yerleşik elitlere karşı orta
sınıfın öfkesini temsil eden İmran Han, başta sağlık sigortası uygulamasıyla
ülkedeki sosyal refahı artırmayı hedefleyen politikaları üretmeye
odaklanmıştı. Mevcut Şerif ailesi de bu elitlerden olduğu için bu elit (aristocrat)
kesim bu eylem ve söylemlerinden dolayı da İmran Han’a düşmadır.
Bütün bu olayların sonucunda muhalefet bir gensoru önergesi vererek
iktidarın güvenoyu almasının şart olduğunu ifade etti. Ve 342 sandalyeli parlamentoda 172 oyla geçen gensoru
önergesi 174 siyasi tarafından desteklendi. Bu hükümetteki bazı
milletvekillerinin de İmran Han aleyhine oy kullandığı anlamına geliyor. Yani içeriden birileri de ya satın alındı ya da arkasından hançerledi kendisini.
İmran Han gensoru önergesini kabul etmediğini ve erken seçime
gidileceğini açıklamasına rağmen Pakistan Yüksek Mahkemesi bu kararı kabul etmedi
ve güvenoyu alamayan iktidar düşürüldü. Ordu, güven oylaması öncesinde tarafsız
olduğunu iddia etti, ancak bu iddia doğru değil. Han'ın yükselişi ordunun
onu kutsaması ile gerçekleşti ve düşüşü ordunun desteğini kaldırmasının
ardından geldi. Böylece Pakistan tarihinde bir başbakan ilk kez görevden
alındı. (10 Nisan 2022)
Pakistan’da en güçlü muhalefet, Nawaz Sharif tarafından yönetilen
Pakistan Müslüman Birliği-Nawaz (PML-N) ile Butto ailesi tarafından kurulan ve
yönetilen Pakistan Halk Partisi (PPP) arasındaki bir ortaklıktır. Ancak bu
iki partinin dışında, Han'a karşı
birleşmiş, ancak pratikte ortak bir politikaları olmayan ve farklı siyasi
çıkarları olan yedi partiden oluşan bir koalisyon. Yani yedi benzemez…
İmran Han’ın düşürülmesinden sonra hükümeti kurma görevi muhalefete
verildi ve 11 Nisan’da, muhalefet ittifakı içerisindeki Pakistan Müslüman
Ligi-Navaz (PML-N) liderlerinden, yedi ay kaldığı cezaevinden 2021 yılında
kefaletle serbest bırakılan ve 2017’de yolsuzluğa karıştığı suçlaması üzerine
istifa etmek zorunda bırakılan eski Başbakan Navaz Şerif’in kardeşi Şehbaz
Şerif yeni başbakan seçildi. Şerif hükümeti oluşturdu bu yeni hükümet, Pakistan
tarihindeki en düşük güvenoyunu alarak iktidar oldu.
Şehbaz Şerif’in oğlu Hamza Şehbaz ise Pakistan’ın ekonomik ve siyasi
anlamda en önemli eyaleti, aynı zamanda rantın en önemli dağılım merkezi olan
Pencab’ın yeni başbakanı seçildi. Böylece, eski muhalefet, yeni iktidar ortağı
partilerin de kabul ettikleri gibi, "Eski Pakistan" geri dönmüş oldu.
Pakistan'da şimdiye kadar hiçbir başbakan tam beş yıllık parlamento
görev süresini tamamlamadı ve Imran Khan ilk olabilirmiş gibi görünüyordu. Ama
buna izin verilmedi…
İmran Han ise ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Güney ve Orta Asya
İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Donald Lu’nun 2022 yılının Mart ayında
Pakistan’ın Washington Büyükelçisi’yle görüştüğünü ve bu görüşmede ABD’li
yetkilinin Han’ın güven oylamasıyla Başbakanlık görevinden alınması gerektiğini
belirttiğini iddia etmektedir. Han, CNN’e verdiği yakın tarihli bir görüşmede
de bu iddialarını yenilemiş Donald Lu’nun Pakistan Büyükelçisi’ni iktidarın
devrilmemesi durumunda Pakistan’ın sonuçlarına katlanmak zorunda kalacağını
söyleyerek tehdit ettiğini dile getirmiştir.
Özetle; İmran Han muhalefetin kendisini görevden almak için ABD ile işbirliği yaptığını iddia etti ve tepki olarak destekçilerini ülke çapında mitingler düzenlemeye çağırdı. Farklı şehirlerde mitingler yaptı. Han'ın seçenekleri sınırlı ve desteğinde büyük bir katılım görürse, parlamentoya erken seçim yapması için baskı yapmanın bir yolu olarak sokak protestoların devam ettirmeye çalışabilir. Yaptığı konuşmalarda “İthal edilmiş bir hükümeti kabul etmeyeceğim” diyor ve "Mücadeleye hazırım" mesajı veriyor.
Pencap'ın başbakanı olarak
önceki görevlerinde Sehbaz Şarif, “konuşan” değil “icracı” ve "çalışkan" biri olarak ün yapmıştır. Ama "Eski Pakistan'ı" temsil
etmektedir. İlk olarak Şarif ve ekonomik ekibi, anayasal krizin neden olduğu
şokun ardından yakın vadede piyasa güvenini güçlendiren Pakistan'daki yeni
hükümetler için bir gelenek olan Uluslararası Para Fonu'na (IMF) geri dönme
niyetinin sinyallerini verdi. Ancak Şerif’in IMF'ye dönüş gibi eylemlerinin
yanı sıra, hükümet harcamalarında azalma, yakıt için sübvansiyonların
kaldırılması ve gelir tahsilatında artış anlamına gelen mali disiplin gibi planları Pakistan’ı ABD ve İngiltere’nin
istediği çizgiye yani eski Pakistan’a döndürme manevralarıdır.
İmran Han gençler arasında ve sosyal medyada çok güçlü... Her ne kadar
ordudaki desteğini yitirse de hala popülaritesi çok yüksek ve Pakistan halkı
İmran Han’ı ABD tarafından iktidardan düşürüldüğüne inanıyor. Halkın bu
yaklaşımı mevcut hükümet koalisyonunu hatta orduyu endişelendiriyor ve Han’ı
siyasetten uzaklaştırma çabaları var.
Bu çabalardan ilki Pakistan seçim komisyonunun eski Başbakan İmran
Khan'ın devlete ait hediyeleri ve gizli varlıkları yasadışı bir şekilde sattığı
ve bu nedenle yargılanması ve en az beş
yıl boyunca kamu görevinden uzak tutulması gerektiği iddialarıdır (15 Ekim
2022). Bu konuda davalar açılmış ve konu
yargıya intikal etttirilmiştir. İmran Han’ın avukatları ise bu davayı
kazanacaklarından emin.
Bu çabaların devamı gibi gibi görülen diğer bir olay 3 Kasım 2022
günü bir miting esnasında İmran Han’a yapılan suikast girişimi. Bacağından
yaralanan İmran Han bu suikastin arkasında İstihbarat Şefi ve Başbakan Şerif
olduğunu iddia etti ve yine ABD’ye gönderme yaptı. Halk farklı kentlerde
protesto gösterileri yapıyor.
İmran Han’dan sonra göreve gelen
hükümet döneminde Pakistan’da enflasyon yükselmeye devam ediyor. Hayat pahalılığı
da doğal olarak halkı ciddi bir şekilde zorluyor.
Krizin tam ortasında bulunan hükümet
ekonomiyi ayakta tutmak amacıyla Kasım ayından bu yana durmuş olan 6,5 milyar
dolarlık kredi programını yeniden başlatmak için Uluslararası Para Fonu (IMF) ile
bir anlaşmaya varamadı.
Bu siyasi ve ekonomik karışıklık,
Han'ın popülaritesini artırmış görünüyor. Geçen yıl, partisi PTI, ülkenin en
kalabalık Pencap eyaletinde, ulusal seçimler için bir turnusol kâğıdı olarak
görülen yerel seçimleri kazandı. Özellikle gençler kendisini çok seviyor ve
destekliyor.
Daha önce tutuklanma kararı çıkmasına
rağmen halkın eylemlerinden dolayı yakalanmayan İmran Han dün 09 Mayıs 2023 de
tutuklandı ve şu anda ülkenin her yerinde toplumsal gösteriler var.
Bugün (10 Mayıs 2023) yargılanacağı
ifade edilen devrik başbakana yöneltilen suçlama; “Başbakan İmran Han'ın
devlete ait hediyeleri ve gizli varlıkları yasadışı bir şekilde sattığı” şeklindedir.
Bu iddialara cevaben “Ben her
zaman yasalara uydum. Bu ülkenin temel hakları için siyasi yolumu izlememem ve
üzerimize dikilen bu yozlaşmış düzenbaz hükümetine boyun eğmem için tutuklanıyorum.
Bu iftira hükümet ve ordunun bir oyunudur” dedi.
Tutuklanmasının ardından Han'ın partisi
Pakistan Insaf Hareketi (PTI) tarafından YouTube'da yayınlanan önceden
kaydedilmiş bir açıklamada, eski başbakan "yanlış suçlamalarla gözaltına
alındığını" söyledi ve destekçilerine "her şeyin zamanı geldi"
dedi. Siz de gelip haklarınız için mücadele edin.” diyerek sokağa çağırdı…
Yüzlerce Han destekçisi, onun
sokaklara çıkma çağrısına yanıt verdi ve birçok şehirde şiddetli protestolar
patlak verdi. Han destekçileri, ellerinde sopalarla, eski lideri desteklemek
için sloganlar atarak, başkentin hemen dışındaki Rawalpindi kentindeki ordu
karargahına baskın düzenledi. Protestocular ayrıca İslamabad'a giden ana
caddelerden birini de taşlayarak ve sokak tabelalarını indirerek kapattı. Bir
polis aracı ateşe verildi, polis biber gazıyla karşılık verdi. Bu arada, olay
yerindeki bir CNN muhabirine göre, güneybatıdaki Quetta şehrinde bir Han
destekçisi bir protestoda polis tarafından vurularak öldürüldü.
Yetkililer, kaosu bastırmak amacıyla kısa bir süre sonra mobil internet hizmetlerini bloke ederek 270 milyonluk ülkede Twitter, Facebook ve YouTube'a erişimi kesintiye uğrattı. Özel Okullar Derneği'ne göre, ülke çapındaki özel okulların çarşamba günü (bugün) kapatılması emredildi. Şehrin polisi Twitter'da salı günü İslamabad'da en az 43 protestocunun tutuklandığını söyledi.
Pakistan’da genel seçimlerin Ekim 2023’e kadar yapılması gerekiyor. Mevcut Hükümetin işi zor. İmran Han’ın tekrar seçilmesi muhtemel. Açık ve net olarak İmran Han statüko ile savaşıyor. Sonucun ne olacağını hep beraber göreceğiz. Ama duamız kardeş Pakistan içindir. Türk milleti Pakistan’ın yanında ve güçlü bir Pakistan görmeyi çok istiyor.
TOLGA TANOLCAY
Yorumlar
Yorum Gönder