Tüm Boyutlarıyla Afganistan ve Afgan Göçmen Sorunu


1. Afgan mülteci sorunu nedir? Türkiye yeni bir göç dalgasıyla mı karşı karşıya? Neden göçüyorlar? Kucağımızda yeni bir sorun mu var? Birileri Afganları Türkiye’ye mi yönlendiriyor? Gelenler kimler? Bu yazımızda bu sorulara cevap arayacağız, ayrıca Afganistan hakkında geniş  bilgiler vermeye çalışacağım.

2. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu günden bu yana belirli dönemlerde göç almış bir ülkedir. Yakın tarihe baktığımızda ise; 1979’da yaşanan İran İslam Devrimi sonrasında, İran’dan Türkiye’ye bir milyona yakın insan göç etmiştir. Bu göçte etnik kökenler bakımından çoğunluk Azeri olmak üzere Fars ve Kürt kökenliler yer almaktaydı.

3. Kuzey Irak'ta 1988’de yaşanan Halepçe katliamı sonrası ise bu bölgeden Türkiye’ye  bir göç gerçekleşmiş, göç edenlerin sayısı 51.542 kişiyi bulmuştur. 1991 yılındaki Körfez Savaşı sonrasında da 467.489 kişi kaçarak Türkiye'ye gelmiştir.


4. Bosna savaşında ve sonrasında özellikle 1992-1998 yılları arasında 20 bin kişi, 1999 yılında Kosova’da meydana gelen olaylar sonrasında 17.746 kişi, 2001 yılında Makedonya’dan 10.500 kişi Türkiye’ye göç etmiştir.

5. Suriye’de 2011 yılında başlayan çatışmaların ardından Türkiye'ye gelmeye başlayan Suriyeliler, ülkemizde “Geçici koruma statusü” yle yaşıyor. Suriyeli kayıtlı göçmenlerin sayısı şu anda 3 Milyon 700 bin kişi (Temmuz 2021).

6. Suriye göçmenleri konusu bitmeden şimdi de büyük çaplı bir Afgan göçmen sorunu konuşuluyor. Fakat Afgan göçü yeni bir konu değil. Afganistan tam 40 yıldır göç veren bir ülke. Dünyadaki toplam göçmen sayısının (Resmi rakamlara göre yaklaşık 30 Milyon) en az %10'unu Afganlar oluşturuyor.

7. Ülkeden bugüne kadar (40 yılda) göç edenlerin sayısının en az 7 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. Ama bunların bir kısmı geri dönüyor, döndürülüyor. Bu geçen uzun süre Afganlıları göç ile ilgili bütün kanunları bilen ve çok çabuk örgütlenebilen insanlar haline getirdi.

8. Norveç merkezli insani yardım kuruluşu “Norveç Mülteciler Konseyinin (NRC)”  2012 yılında yayımladığı bir araştırmaya göre; Afganların yüzde 75'i hayatlarında en az bir kere farklı şekillerde de olsa yer değiştirmek zorunda kaldı.

9. Üzerinde bağımsız ve bazıları güçlü olan devletler kurulmuş olsa da Afganistan tarihi, B. İskender zamanından beri, dönemin baskın güçlerinin işgal etmesinin, daha sonra da hedeflerine ulaşamayıp arkalarında “istikrarsızlık” bırakarak geri çekilmek zorunda kalmasının tarihidir.

10. Göçü ve nedenlerini anlamak için şöyle kısaca bir Afganistan tarihine göz atalım. "Asya'nın kalbi" olarak adlandırılan Afganistan, Ahmed Şah Durrani’nin Peştun aşiretlerini bir araya getirmesiyle 1747 yılında kuruldu.

11. Afganistan, uzun yıllar Rus ve İngiliz imparatorlukları arasında tampon bölge görevi yaptı. İngilizler ile 1919’da girdiği savaş sonrası 8 Ağustos 1919’da “Ravalpindi Anlaşmasıyla” bağımsızlığını kazandı ve 20. yüzyılın ilk “Bağımsız Müslüman ülkesi” oldu.

12. Afganistan’ın 1919-1973 arası dönemine Afgan Krallığı Dönemi denir (1919-1926 arası adı Afganistan Emirliği idi), ilk kralı “Emanullah Han” ve son kralı “Muhammed Zahir Şah”tır.  


13. Afganistan oldukça heterojen bir ülke. Ama ilginçtir bir “Afgan üst kimliği” oluşturabilmiş bir ülke. Nüfusu (2020) yaklaşık 40 milyon, Yüzölçümü ise 653.000 km kare.

14. Afganistan’ın temel etnik grubu “Peştunlar”, nüfusun yaklaşık % 42'lik bir kısmını meydana getiriyorlar. Peştunların neredeyse tamamı, Afganistan'ın nüfusunun yüzde 90'ı gibi Sünni İslam. Ülkenin güneyinde yoğun olmakla beraber Afganistan'ın her yerine dağılmış durumdalar. Taliban hareketinin de köklerini teşkil ediyor.

15. ABD tarafından kurulan hükümetlerin ve Taliban liderlerinin tamamı Peştun. Peştun olmak meşruiyet sorunun çözüyor neredeyse. Bu doğrultuda Eşref Gani, Hamid Karzai gibi isimler güney Peştunlarından seçilmiş. Ülkedeki siyasi atmosferde tanınan Molla Muhammed Ömer, Molla Heybetullah, Celaleddin Hakkani, Gulbeddin Hikmetyar, Muhammed Necibullah gibi isimler de Peştun.

16. Nüfusun yüzde 27'sini teşkil eden Tacikler, ikinci büyük etnik grup ve Sünniler.  Tacikler Afganistan’da siyasi ve kültürel açıdan oldukça etkililer. Bu etnik grup genelde ülkenin kuzeydoğusunda bulunuyorlar ve Afganistan’daki Tacik sayısı Tacikistan’dan fazla. Ülke siyasetinde üst makamlara kadar gelmiş Ahmed Şah Mesud, Burhaneddin Rabbani gibi isimler Tacik. ABD'nin Afganistan’ı işgalinde Taliban'a karşı savaşan Kuzey İttifakı oluşumunun büyük bir bölümü Taciklerden oluşuyordu. Kabil hükümetini oluşturan farklı taraflar arasında Tacikler ön plana çıkıyor. Fakat,  Taliban'ın da son yıllarda Tacikler arsında da etkili olduğu görülüyor.

17. Afganistan'ın  bir diğer etnik unsuru da “Özbekler”dir.  Nüfusun yüzde 9'unu oluşturan Özbekler, büyük oranda sünnidir. Ülkenin kuzeyinde yaşıyorlar. Özbekler, Taliban öncesi dönemde çoğunlukla Taciklerle birlikte davrandılar. Taliban'a karşı kurulan Kuzey İttifakı'nda ciddi rol aldılar. Özbeklerin adı en çok duyulan siyasi figürü General Raşid Dostum’dur. Başlarda Talibanla savaşan Özbekler şu anda Taliban’ın Kuzey Afganistan’daki  en önemli unsuru durumundalar.

18. Bir diğer etnik unsur Afganistan’ın merkezinde yaşayan “Hazaralar” nüfusun yaklaşık yüzde 9'unu oluşturuyor ve çoğu Şii mezhebinden. Hazaraların Moğol kökenli olduğuna inanılıyor. Hazaralar ülke yönetiminde üst makamlarda yoğun olarak bulunuyor ve ülkenin kurumlarında ciddi bir varlıkları mevcut. İran ile olan mezhepsel ilişkileri paralelinde kurdukları siyasi bağlantıları dikkat çeken Hazaralar, Hizb-i Vahdet adlı siyasi partiyle tanınıyorlar. Hazaraların ülkede kalan nüfusu her ne kadar ön planda olmasa da, Hazara diasporası oldukça etkili.

19. Bir başka etnik unsur olan, Türk ve Moğol kökenli bir topluluk olan “Aymaklar” ülkenin yaklaşık yüzde 4'ünü teşkil ediyor. Afganistan'ın kuzey ve kuzeybatı bölgelerinde yaşayan Aymaklar farklı kabile ve gruplardan müteşekkil. Aymaklar ülke siyasetinde görünür bir yere sahip değil.

20. Bu etnik unsuların dışında, ülke nüfusunun %2 sini oluşturan Beluçlar; yine yaklaşık %2 oranında nüfusa sahip Paşailer ve Nuristaniler; ülke nüfusun %4 ünü oluşturan Türkmenler, Pamiriler (%1) ve Kırgızlar (%1) bulunmaktadır.

21. Afganistan 2020 itibariyle, “Kişi başına nominal GSYİH değerlerine göre Dünya’nın en fakir ülkeleri olan Somali, Burundi, Sierra Leone, Togo, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Liberya, Madagaskar, Malavi, Nijer ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nden sonra gelmektedir.

22. Tekrar tarihi geçmişe dönecek olursak, Afganistan Türkiye için önemli ve dost bir ülke oldu hep. Afganlar Türkiye’yi tıpkı Pakistanlılar gibi çok severler. Türkiye Cumhuriyeti’ni ilk tanıyan ülke Afganistan oldu. Mustafa Kemal ilk büyük elçimizi Afganistan’a atadı. (Foto: Musafa Kemal ve Emanullah Han)

23. Krallık dönemini, son kral Muhammed Zahir Şah’ın yeğeni ve kayınbiraderi olan eski başbakan Muhammed Davut Han kansız bir askerî darbeyle sona erdirdi. (16-17 Temmuz 1973

24. Darbenin ardından cumhuriyet (!) ilan edilirken, kral Roma'da sürgün hayatına başladı. Bu döneme “Afganistan Cumhuriyeti Dönemi” denir. Aslında tek partili bir dönemdir (1973-1978). Sefalet içinde geçen yıllardır Afganlar için.

25. Darbeden sonra ilan edilen cumhuriyet yönetiminde ülkeye hem cumhurbaşkanı hem de başbakan olarak görev yapan Davut Han, ilk yıllarında özellikle sol görüşlü gruplarla birlikte hareket etmiş ve onların siyasi mevkilerde görev almalarını sağlamıştır. (Foto:Davut Han)

26. Ancak 1975 yılı sonlarından itibaren bu tavrını değiştirerek sol kesimden olan unsurları devletten uzaklaştırmış ve kendi aile çevresinden, yakınlarından, hatta devrik kraliyet ailesinin üyelerinden kurulu bir hükümeti işbaşına getirmiştir.

27. Bu durum sol kesimi kızdırmış ve solcu Afganistan Demokratik Halk Partisi'nin düzenlediği bir darbeyle (Serv Devrimi) Davut Han devrilmiş, kendisi ve ailesinin çoğu öldürülmüştür. "Nur Muhammed Terakki”, Devrim Konseyi Başkanı sıfatıyla iktidara gelmiştir (Nisan 1978).

28. Bu döneme de “Afganistan Demokratik Cumhuriyeti Dönemi” denir.1979 da SSCB’nin Afganistan’ı işgal etmesiyle bu dönem devam eder ve 1992 yılında SSCB’nin Afganistan’dan çekilmesiyle sona erer.Bu dönemin en önemli isimler Babrak Karmal (1979-1986) ve Necibullah’tır (1986-1989). (Foto: Babrak Karmal)

29. İkisi de doğal olarak SSCB kuklasıdır. Tümüyle SSCB’nin talimatlarıyla ülkeyi yönetmişlerdir. Afganistan’ın, SSCB tarafından işgal edilmesiyle başlayan süreç bir savaşlar ve iç savaşlar sürecidir.

30. Afganistan'da 1979 ile 1989 yılları arasında yaşanmış bir savaş vardır. Bu savaş Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahalesi üzerine çıkmıştır. Afganistan'ın tarihini değiştiren olaylardan biri Sovyet işgali oldu, bu işgal sonucu yüz binlerce kayıp verdi. Acı ve göç vardı.

31. Afganistan 1. İç Savaşı olarak adlandırılan dönem ise 1989-1992 yılları arasındaki savaştır. Komünist rejimin çökmesiyle sonuçlanan savaş dönemidir.

32. Bir diğer Afganistan İç Savaşı 1992-1996 yılları arasındaki yaşanmış olan savaştır. Bu iç savaş Taliban güçlerinin Afganistan'ın büyük bir bölümünü ele geçirmesi ve Kuzey İttifakının (Cemiyeti İslami) da Afganistan'ın kuzey kısmını kontrol etmesiyle sonuçlanan dönemdir.

33. 1996-2001 tarihleri arasındaki 3. Afganistan İç Savaşı: Komünist rejimin çökmesi sonrasında Kuzey İttifakı ile Taliban arasında gerçekleşen iç savaş dönemidir.Bu dönem Afganistan’da iki başlı yönetim devam etmekteydi.

34. Bu iki başlı yönetim döneminde Taliban’ın’ın Devlet başkanı Molla Muhamed Ömer, Kuzey İttifakı olarak adlandırılan Cemiyeti İslami’nin Devlet Başkanı ise Burhaneddin Rabbani idi. Süreç 2001 ikiz kule sadırılarına kadar devam etti.

FOTOLAR: Molla Muhammed Ömer

35. Bu noktada Taliban hakkında kısa bir bilgi verelim:  SSCB’nin Afganistan’ı işgali ve devamında gelişen olaylar köktenci İslami oluşumların ortaya çıkmasına neden olmuştur.  Bu oluşumların en önemlisi kuşku yok ki Taliban’dır. Afganlılar kendilerini savunan bir yapı olarak gördükleri Taliban’a güvenmiş ama sonra nasıl bir hata yaptıklarını  anlamışlardır. 

36. Sovyet işgaliyle, Taliban öncesinde, Afgan mücahitleri ortaya çıkmış ve bunlar onurlu bir mücadele yapmışlardır, bu mücadele halkta mücahitlere karşı büyük bir sevgi oluşmasına neden oldu. Ama maalesef bu durum Taliban gibi oluşumların da ekmeğine yağ sürdü. Halkın mücahitlere olan sevgisinden nemalandılar. Öte yandan, SSCB’nin çekilmesi, Afganistan’da daha da karışık bir ortam oluşmasına neden oldu. Her siyasi, dini grubun kendi hâkimiyetini ilan ettiği bu çatışma ortamında, Taliban hareketinin ipleri eline geçirerek yeni bir düzen inşa edeceği tarihe kadar yaklaşık 30 bin insan hayatını kaybetmiştir . Taliban işte böyle bir ortamda adeta bir “kurtarıcı “ vasfıyla ortaya çıkmıştır

37. Böyle bir kargaşa ortamında Kandahar’da imamlık yapan Molla Ömer, öğrencileri ile birlikte ‘fesada bulaşmış’ mücahit gruplarına karşı mücadele etmeye karar vermiş ve başlangıçta sayıları elliyi bulmayan ve medrese öğrencilerinden oluşan grup, yıllardır ülkede var olan iç çalkantıları ve çatışmaları sonlandırma söylemiyle yola çıkarak savaştan bıkmış Afgan halkı tarafından ilgiyle karşılanmıştır. 1994’te ortaya çıktıktan sonra 1995’te Herat’ı, 1996’da Kabil’i ve 1997’de Mezar-ı Şerif’i kontrol ederek Afganistan’ın 3 önemli merkezinde yönetimi ele geçirmişlerdir (Ghufran, 2001: 468).

38. Taliban hareketinin bu hızlı yükselişi karşısında diğer mücahit gruplar Taliban’a karşı birleşseler de (Kuzey İttifakı), dış güçler tarafından da desteklenen bu hareketin karşısında herhangi bir başarı elde edememişlerdir. Taliban hareketinin başarısının nedenlerine bakıldığında ise her ne kadar ülkede var olan istikrarsızlık, çatışma ortamı ve liderler arasındaki iktidar mücadelesi önemli ise de, uluslararası yapının kimi zaman Taliban’a üstü kapalı destek vererek kimi zaman da eylemlerine kayıtsız kalarak ortaya koymuş olduğu ‘tepki’ veya ‘tepkisizlik’ de önemli bir etken olmuştur.

39. Ortaya çıktığı ilk dönemlerde herhangi bir siyasi gerekçe ile hareket etmediklerini, sadece ortamdaki kargaşayı sona erdirerek barış için uğraştıklarını dile getirmişlerdir. Ancak 1997’de askeri başarıyı tamamladıktan sonra, Rabbani rejimine alternatif bir hükümet olma yolunda adımlar atmaya başlamalarıyla siyasi alanda da söz sahibi olmak istedikleri anlaşılmıştır.

40. Kabil’i ele geçirdikten sonra Kandahar’daki bir grup var olan çekişmeleri sonlandırmak adına Molla Muhammed Ömer’e Hz. Muhammed’e ait olduğu söylenen harmaniyi giydirerek Ömer’i tartışmasız bir şekilde Taliban’ın lideri seçmiş ve Emir-ül Müminin ilan etmişti. Taliban, ülkenin yönetimini ele geçirdikten sonra baskıcı ve katı şeriat kurallarını uygulamaya koymuştur. Teknolojik aletler, ilmler, kitaplar, resim, heykel vs. insanları İslam inancından uzaklaştırdığı gerekçesiyle yasaklanmıştır. Gizliliğinden taviz vermeyen örgüt basın açıklaması veya kendilerini tanıtacak kitap, dergi vs.’den de uzak durmuştur.

41. Benazir Butto, Londra’da yaptığı bir basın toplantısında, “Taliban, İngiltere’nin fikri, Suudi Arabistan’ın maddi desteği, Amerika’nın denetimi ve Pakistan’ın terbiyesiyle ortaya çıktı” diye açıklamıştır.

42. Pakistan Taliban’ı tanıyan üç ülkeden biri olarak (Diğerleri S. Arabistan ve Birleşik Arap Emirliği) örgüte silah ve mühimmat yardımında bulunmuş, her türlü lojistik desteği sağlamıştır. Nedeni Afganistan-Pakistan sınır sorunun Taliban üzerinden çözmek. Pakistan için diğer bir önemli neden ise, Şiilere ve Taciklere karşı Peştunları savunarak ülkedeki İran etkisini azaltmaktır. Ayrıca petrol ve doğalgazın kendi limanlarından geçmesi de ekonomik olarak büyük bir getiri sağlayacaktır.

43. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de Afganistan üzerinde emelleri bulunmaktadır. En önemli hedef ise Afganistan’da Sünni bir rejim tesis ederek İran ve Şiiliği zor durumda bırakmaktır. Ayrıca Özbekistan ve Tacikistan’a da Taliban üzerinden Vahhabi görüşünü yaymak ve kalıcı bir şekilde yerleştirmek istemektedirler. Neticede Taliban 2001 yılına kadar Afganista’nın büyük bir bölümünü kontrol altında tutmuştur.

44. 11 Eylül 2001 saldırıları, Afganistan için yeni bir dönemi başlattı. ABD, saldırıdan Afganistan'da üslenmiş el Kaide örgütünü ve lideri Usame Bin Ladin'i sorumlu tutarak, ülkeyi yöneten Taliban'dan el Kaide üslerini kapatmasını ve bin Ladin’i ABD'ye teslim etmesini istedi.

45. Taliban'ın bu talebi reddetmesi üzerine 7 Ekim 2001'de ABD ve İngiliz uçaklarının Taliban ve el Kaide hedeflerine hava saldırısı düzenlemesiyle Afganistan'da yeni bir savaş başladı. 13 yıl süren savaş büyük tartışmalara ve insan hakları ihlallerine sahne oldu.

46. 2001 de başlayan 4. İç savaş ise ABD liderliğinde koalisyon güçlerinin Afganistan'a girmesi ile başlayan ve 2014 de biten savaştır. Ama halen zaman zaman saldırılar yaşanmaktadır.

47. ABD' ye yönelik gerçekleşen terör örgütü (!) saldırısı sonrasında 2001’de çıkan Afganistan Savaşı'nda ABD 'ye göre taraflar şöyledir: İsyancı grup, “Taliban, İslami Cihad Hareketi, IMU ve El-Kaide'den” oluşmaktaydı.

48. Koalisyon ise şu ülkelerden meydana gelmekteydi: ABD, Birleşik Krallık, Almanya, İtalya, Fransa, Polonya, Romanya, Avustralya, İspanya, Türkiye ve yanı sıra 40 ülke daha dahil olmuştur.

49. Bu dönem ABD’nin kontrolündeki bir Kabil Hükümeti oluşturuldu. Hükümetin başına Hamid Karzai getirildi. Hamid Karzai 2014 yılına kadar görevine devam etti. Onun ardından halen görevine devam eden Eşref Gani Ahmedzai getirildi. İkisi de Bağımsız (!) adaylardı. (Foto: Hamid Karzai)

50. İşte yaklaşık 40 yıldır bir savaş ortamı olan bir ülkedir Afganistan. Afganistan’ı anlamak için şunu bilmek gerekiyor ki; Afganistan’da şu anda temel iki güç var biri ABD destekli Kabil Hükümeti, ikincisi Taliban. Ülke %75 oranında Taliban’ın kontrolünde. (Foto: Eşref Gani Ahmedzai)

51. ABD öncülüğündeki Uluslararası koalisyonun 2001 yılında girmesiyle başlayan son süreç, 2006 da NATO’nun kontrolüne verildi. Ve ABD 2021 Ağustos ayı sonu itibariyle Afganistan’dan tamamen çekilmeye karar verdi. Sadece ABD değil NATO’da Afganistan’dan çekilecek.

52. Peki Taliban rejimine karşı mücadele vermekte olan hatta Türkiye'nin de destek verdiği "Kuzey İttifakı" na ne oldu? Kuzey ittifakı ABD nin 2001 deki müdahalesinden sonra pasifize oldu. Çeşitli partilere ayrıldı ve bir güç olmaktan çıktı.

53. Afganistan'da bir “Kabil Hükümeti”, bir de “Taliban” var. Resmi olarak kabul edilen Hükümet Kabil Hükümeti. Ordu Kabil Hükümetinin elinde ve devlet başkanı halen Eşref Gani Ahmedzai. Fakat topraklarının %75’i Talibanın kontrolünde. 

54. ABD çekildiğinde Taliban’ın tüm Afganistan’da kontrolü ele geçireceği düşünülüyor. İşte gündemdeki GÖÇ konusunun ana gerekçesi de bu. Taliban yönetimini istemeyen Afganların yeni bir göç dalgası başlatma olasılığı ciddi bir olasılık.

55. Şimdi Afganistan’dan Türkiye’ye göç konusunun tarihine bir göz atalım. Sovyet işgalinden sonra (1979) Afganistan’da göç başladı. Afganlar en çok Pakistan (2.5 Milyon) ve İran’a (1 Milyon), üçüncü olarak da başta Almanya olmak üzere Avrupa Ülkelerine (500 bin) göç ettiler.

56. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK)’ne göre dünyada, stok olarak dünyada 30 milyon civarında mülteci ve sığınmacı bulunmaktadır Bu anlamda Suriyelilerden sonra en büyük göçü Afganistan yaşamıştır.

57. Bu süreçte Afganlı mülteci ve sığınmacılar, Türkiye’yi Avrupa’ya ulaştıran bir köprü gibi gördüler. Yani Türkiye hedef ülke olmadı Afganlar için. Sovyet işgalinin ardından Kırgız kökenliler başta olmak üzere Türkiye’ye de az sayıda Afgan göçmen geldi.

58. Bunlardan “Pamir Kırgızları” 1982 de Türkiye geldiler ve Van –Erçiş’te onlara bir köy oluşturuldu. İlk gelen grup 1700 kişi idi, şu anda 4000 kişiler

 (Foto: Ulupamir Köyü)

59. Şu anda Türkiye’de 170.000 Afgan “Şartlı Mülteci” olarak bulunmaktadır. Şartlı Mülteci: Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle başka bir ülkeye sığınan göçmen. Üçüncü ülkeye yerleştirilinceye kadar, şartlı mültecinin Türkiye’de kalmasına izin verilir.

60. Türkiye'de "Düzensiz Afgan göçmenlerin" yıllara dağılımı ve sayısı şöyle veriliyor. (Düzensiz göçmen: bir ülkeye yasa dışı giriş yapan, bir ülkede yasa dışı şekilde kalan veya yasal yollarla girip yasal süresi içerisinde çıkmayan göçmen anlamına gelmektedir.)

61. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı, Türkiye'de yıllara göre yakalanan düzensiz Afgan göçmenlerin yıllara dağılımı ve sayısı şöyle veriliyor 2014: 12.248 2015: 35.921 2016: 31.360 2017: 45.259 2018: 100.841 2019: 201.437 2020: 50.161 2021 (7 Temmuz'a kadar): 25.643

62. Görüldüğü gibi en çok Afgan girişi 2019 yılında gerçekleşti. Çoğumuz 2020 yılında Van Gölünde batan teknede 61 Afgan’ın boğularak öldüğünü hatırlarız.

63.  Peki bu kaçak göçmenlere neler yapılıyor? Çoğu gerekli belgeleri olmadığı için sınır dışı ediliyor ya da ülkelerine geri gönderiliyor. “Şartlı Mülteci” olmak için gerekli koşullara sahip olanlar ise Türkiye’de geçebilecekleri üçüncü bir ülke bulana kadar kalabiliyor.

64. Daha önce belirttiğim gibi Afganlar Türkiye’yi Avrupa’ya geçiş için kullanıyorlardı ve çoğunun Türkiye’de kalmak gibi bir düşüncesi normalde yoktu. Fakat AB ülkeleri ve Rusya 2015 den itibaren bir takım yasal değişiklikler yaptılar. Artık bu ülkelerde göçmen kabulü çok zor.

65. Bu nedenle Türkiye, Afganların yeni hedeflerinden biri de haline geldi.Bu göçü tetikleyen başka unsurlar da var. Birincisi en fazla Afgan göçmen bulunduran ülkelerden ikisi olan Pakistan ve İran’da son yıllarda iyice kötüleşen koşullar.

66. Göçü tetikleyen diğer unsur ABD'nin çekilmesi sonucu Taliban'ın ülkenin tamamına hakim olması endişesi. Bu bazı Afganları göçe teşvik ediyor. Türkiye, bu göçlere karşı göçün gerçekleştiği Van- İran Sınırına 144 Km’ lik duvar örüyor. Çünkü Afganlar Türkiye'ye buradan giriyor.

67. Sonuç olarak;

- Türkiye'de şu anda 170.000 Afgan yasal olarak "Şartlı Mülteci" olarak bulunmaktadır.

- Yıllara göre değişmekle birlikte Türkiye'ye her yıl 50 bin ile 200 bin arası kaçak göçmen girmekte bunlar bir şekilde sınır dışı edilmektedir.

- Afgan sığınmacıların en çok bulunduğu ülkeler olan Pakistan ve İran'da ekonomik durumun kötüleşmesi ve AB 'nin göçmenleri kabul etmemesi Türkiye'yi hedef ülke haline sokmaktadır.

- Göçmenler İran üzerinden ve Van sınırlarından Türkiye'ye girmektedirler.

- ABD'nin Afganistan'dan tamamen çekilmesi, Taliban'ın ülkenin tamamına hakim olacağı şeklinde yorumlanmakta, Taliban'ın baskı rejiminden korkanların yeni bir göç dalgası başlatacağı tahmin edilmektedir.

- Türkiye’ye kaçak olarak giren Afgan göçmenlerin 15-45 yaş arası erkek olması, göçmenler arasında kadın, yaşlı ve çocukların olmaması, üstelik bu göçmenlerin adam bası 2500 dolar ödeyerek Türkiye’ye girmesi göç olayının nedenlerine yönelik ciddi kuşkular yaratmaktadır.

68. "ABD'den boşalan yerin Türkiye tarafından doldurulma ihtimali, bugüne kadar Türk askerine tek bir kurşun atmamış Taliban'ın tavrında bir değişikliğe yol açar mı ?" sorusunun cevabı yine göç konusunda bazı gelişmelere yol açabilir.

69. Türkiye, Afganistan Kabil Hükümeti ve Taliban ile göçmen konusunu sürekli istişare etmektedir. Bu bizzat CB Erdoğan tarafından dile getirilmiştir. Ama Erdoğan "Mazlumlara asla kapımızı kapatamayız" diyerek belli sayıda göçmen alınabileceğini ifade etmiştir.

70.  Özetle, ABD'nin çekilmesi sonucu Afganistan'daki siyasi durum göçün de kaderini belirleyecektir. Ve hedef ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Türkiye'nin Van duvarını örmesi ise göçmen gelişini kendi kontrolü altına almak istediği anlamına gelmektedir. ABD Dış işleri Bakanı’nın  “Türkiye Afgan göçmenleri kabul etmelidir” sözleri ise Türk Halkının kafasındaki  soru işaretlerini biraz daha artırmıştır. (Foto: Taliban'ın Lideri Molla Akhundzade)

71. Afgan göçü ile Suriyelilerin göçü arasında ciddi farklar vardır. Türkiye Afgan göçü üzerinden eğer varsa hedeflenen bir oyuna izin vermeyecek güce ve tecrübeye sahiptir. Gerekli uluslararası diplomasiyi başlatmış ve önlemlerini almıştır ama önümüzdeki süreçte Afganistan’ı ve Afgan göçmenleri konuşmaya devam edeceğiz.

TOLGA TANOLCAY


Bu derleme bilimsel bir yayın değildir,  bilgilendirme amaçlı bir yazıdır. Bazı cümleler çeşitli makalelerden derlenmiş ve birebir alınmıştır. Kullanılan bütün kaynaklar aşağıda verilmiştir. 


72.  Kaynaklar:

1.      Seyhanlıoğlu, H. 8. Yüzyıldan Günümüze Kadar Afganistan’ın Jeostratejik Önemi AVRASYA ETÜDLERİ 34/2008-2 (61-82).

2.      BİLİNMEYEN YÖN TÜRKİYE’DE ILERLEYEN AFGANLAR MMC Orta Doğu Araştırma Özeti, Haziran 2020

3.      Türkiye’de Afganistan Uyruklu Uluslararası Koruma Başvurusu ve Statüsü Sahipleri Üzerine Analiz: Türkiye’ye Geliş Sebepleri, Türkiye’de Kalışları, Gelecek Planları ve Amaçları. Yayın No: NEE-HÜ.17.01 ISBN: 978-975-491-449-8, Ankara 2017

4.      4. Yıldırım, S. G , 2008. Göç ve Afganlar: “İstikrarlı Mülteciler”* Göç Araştırmaları Dergisi, Cilt: 4, Sayı: 2, Temmuz - Aralık 2018  ss. 128 - 159 5.

5.      Çankara, Y., Çerez, O.TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE AFGANİSTAN’IN GÖÇ SORUNU VE TÜRKİYE’YE YANSIMALARI.Cilt: 124 S 245.

6.      57. 6. SULTANI M.S. 2019. AFGANİSTAN’DA CUMHURİYET DÖNEMİ SİYASİ GELİŞMELERİ (1973-1978). Yüksek Lisans Tezi. Akdeniz Ü. Sosyal Bilimler Ens.

7.      Koç, M. 2019.Türkiye’ye Düzensiz Afgan Göçü ve İran’ın Göç Politikaları. İran Araştırmalar Merkezi

8.       https://mepanews.com/afganistanda-savasi-baslatan-darbe-1978-sevr-devrimi-44116h.htm

9.      Leyla Elmacıoğlu, "Türkiye, Afgan göçünün kıskacında: Ülke yeni bir göç dalgasına hazır mı?"

10.  https://trthaber.com/haber/dunya/40-yillik-umuda-yolculuk-hikayesi-afgan-gocmenler-575024.html…

11.  https://amerikaninsesi.com/a/afganlar-turkiyeyi-gecis-guzergahi-olarak-kullaniyor/5970173.html…

12.   https://bbc.com/turkce/haberler-turkiye-57913874…

13.  https://dw.com/tr/g%C3%B6%C3%A7-ve-iltica-terimleri-s%C3%B6zl%C3%BC%C4%9F%C3%BC-s%C4%B1k-kar%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1lan-kavramlar/a-45638095

14.  https://calismatoplum.org/makale/afganligocmenlerin-goc-surecleri-veiscilik-deneyimleri-usakili-ornegi…

15.   https://amnesty.org.tr/icerik/turkiye-binlerce-afgan-multeciyi-insafsizca-sinir-disi-ediliyor…

16.   https://mepanews.com/muhammed-necibullah-kimdir-20086h.htm…

17.   https://indyturk.com/node/189506/d%C3%BCnya/taliban-lideri-molla-akhundzadenin-koronavir%C3%BCsten-%C3%B6ld%C3%BC%C4%9F%C3%BC-iddia-edildi…

18.   https://goc.gov.tr/sartli-multeci

19.   https://birgun.net/haber/gocmenler-akp-icin-pazarlik-kozu-352706

20.  https://www.mepanews.com/afganistan-etnik-grup-haritasi-21807h.htm

21.  https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/421846

22.  https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/71408/611955%20%281%29.pdf?sequence=1&isAllowed=y

23.  http://www.akademikortadogu.com/belge/ortadogu14makale/deniz_anbarli_bozatay_ismail_meric.pdf

24.  https://www.savunmasanayiidergilik.com/images/uploads/Makale/GSD-13-Art-1-062011.pdf

25.  https://iramcenter.org/d_hbanaliz/iran-taliban-iliskileri.pdf

   



 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EHL-İ KİTABI ve ONLARIN KUTSAL KAYNAKLARINI NE KADAR TANIYORUZ?

Peygamberimiz (SAV) Neden Bir Ay Süresince Eşlerine Küstü?

Türkiye'nin Sınırları Nasıl Çizildi, Ayrıntıları Ne Kadar Biliyoruz?