VEZİR TONYUKUK BİLGE KAĞANI NASIL YOLA GETİRDİ?
1. İki bin yıldır biz Türklerin halledemediğimiz
esas meselemizi, Bilge Kağan ve Vezir Tonyukuk arasındaki iki farklı görüş ve
yaklaşımda görüyoruz. Bu görüş farklılığı hala sürüp gitmektedir. Bu akşam bu ilginç
konu hakkında yazacağım.
2. Konumuz olan “Tonyukuk-Bilge Kağan görüş
ayrılığını” anlatmaya geçmeden önce, çok kısa bir tarih bilgisi aktaracağım
izninizle. Lütfen sıkılmayın olur mu?
3. Orta Asya'da dağınık ve başıbozuk halde yaşayan
Türk boyları özellikle Teoman Kağan önderliğinde birleşip bilinen ilk Türk
devleti olan Hun Devletini kurdular… Hunlar Mete Han (Oğuz Kağan- Bahadır Han)
zamanında en güçlü dönemlerini yaşadılar.
4. Hun devleti bu büyük hakanın (Oğuz Kağan-Mete
Han) ölümünden sonra 150 yıl kadar güçlü sayılabilecek bir dönem yaşasa da
sonunda Çin’in egemenliğine girmekten kurtulamadı. (Hun Devleti: MÖ 220-MS 216)
5. Hunlarla birlikte, Türk Milletinin karakteristik
özelliklerinin ve Türk devlet ve ordu geleneğinin oluştuğunu söylemek yanlış
olmaz. Hunlar yıkıldıktan kısa süre sonra Türkler; Hun dönemi tecrübesiyle Orta
Asya dışında Avrupa Hun İmp. Ve Akhun İmparatorluğunu kurdular.
6. Öte yandan Orta Asya’da dağınık halde yaşayan
Türk Boyları BUMİN KAĞAN önderliğinde tekrar bir araya gelerek GÖKTÜRK
devletini kurdular (MS.552). Bu devletin sınırları kısa zaman da 18 Milyon km2
ye ulaştı. Bu yüz ölçümü şimdiki Çin’in neredeyse iki katıdır.
7. Fakat bir süre sonra devlet Doğu ve Batı Göktürk
Devleti olarak ikiye ayrıldı ve MS 630 yılında tamamen Çin’in boyunduruğu
altına girdi. Ardından Türkler yaklaşık 50 yıllık bir esaret dönemi yaşadılar.
8. Fakat Türk’e zincir vurulamaz. Bu sözüm bir
hamaset söylemi olarak değil, bir realite olarak algılanmalıdır. Türkler Kutluk
(İlteriş) Kağan önderliğinde tekrar Çin’e başkaldırdılar ve İkinci Göktürk
Devletini kurdular (MS: 681).
9. Devletin sınırları Kutluk (İlteriş) Kağan ve
Ondan sonra gelen kardeşi Kapağan Kağan döneminde eski sınırlarına tekrar
ulaşmıştır. Çin’e sayısız akınlar yapılmış, Çin vergiye bağlanmış; öte yandan
tarım alanında ciddi gelişmeler kaydedilmiştir.
10. Devletin Kurucusu Kutluk (İlteriş) Kağan
Vezirliğe “TONYUKUK’u” getirmiştir. Tonyukuk çok uzun süren Vezirlik görevine
böylece başlamış olur.
11. Kapağan Kağan ölünce yerine oğlu oğlu İnal Kağan
olur, fakat Kutluk Kağan’ın oğlu Bilge, İnal’a (Amacasının oğlu) isyan eder.
İnal’ı öldürerek tahta geçer. Başkomutan olarak kardeşi Kül Tigin’i ve Vezir
olarak da yine TONYUKUK’u atar. Tonyukuk artık yaşlı bir bilgedir
.
12.
Düşman
(Çin ve diğer düşman boylar) sindirilmiş ve vergiye bağlanmış. Devletin sınır
ve iç güvenliği sağlanmıştır. Bilge Kağan'ın hayalleri vardır.
13. Bilge Kağan tipik bir Türk’tür, korkusuz bir
savaşçı, yiğit bit bozkır çocuğu ve bir göçebe. Fakat buna rağmen budunun
(milletinin) göçebeliğinden, savaşlarından, fakirliğinden, dininden
rahatsızdır. Kendince milletini uygarlaştırmak istemektedir.
14. Bilge Kağan bu nedenle Çin’e çok özenmektedir.
Onların şehirlerine, tapınaklarına, dinlerine ve yaşam tarzlarına hayrandır.
ona göre Türkler yerleşik hayata geçmeliler, dinlerini değiştirip Budist
olmalılar, Etrafı surlarla çevrili şehirler inşa etmeliler.
15. Çok büyük tapınaklar yapmalılar, at sırtından
inip Çinliler gibi yaşamalılalar. İpekli giysiler giymeliler. Böyle yaparlarsa
medeni olacaklar ve her şey daha güzel olacak Türkler için diye düşünüyordu.
16. TONYUKUK ise Bilge Kağan'ın tam tersine bir
geçmişe sahiptir. O da Türktür Ama Şehirlidir. Çin'de büyümüş ve Çin'de eğitim
görmüştür. Çin'i, Çin Felsefe, Kültür ve Uygarlığını çok iyi ve yakınen
bilmektedir.
17. Tonyukuk, bir milletin kültürü ve değerleri
çerçevesinde şekillendiğini ve özgünlüğünün ve gücünün "Karakteri, Kültürü
ve değerlerinde" saklı olduğunu, bunları kaybetmesi halinde asimile
olacağını çok iyi anlamış bir entelektüeldi. Çünkü bir medeniyet ortamında
eğitim almıştı.
18. Bir gün Bilge Kağan içinde sürekli gizlediği bu
düşüncelerini bilge veziri Tonyukuk ile paylaşmak için onu çadırına çağırdı.
Düşüncelerinin bir devrim olacağı kanısındaydı. Kafasındaki soru işaretlerini
TONYUKUK çözecekti ona göre.
19. Ve Bilge Kağan hayallerini anlattı Vezirine.
"Artık göçebeliği bırakmalıyız, sabit ve büyük bir Başkent inşa etmeliyiz.
Etrafı devasa Surlarla çevrili olmalı, Budizm dinine geçmeliyiz, çok büyük
tapınaklarımız olmalı, etrafta sabit köylerimiz olmalı bunlar tarım
yapmalılar.."
20. Bilge Kağan çok heyecanla aslında özendiği,
hayran olduğu Çin değerlerini Türk'e giydirmek istiyordu. Tonyukuk sabırla
dinliyordu. Bilge Kağan konuşmasını bitirince Tonyukuk bir süre bekledi.
21. Tonyukuk, Bilge Kağan'ın gözlerinin içine baktı
ve şu müthiş soruyu sordu: " Yüce Kağan, sen bu yapacaklarınla Türk'ün
karakterini, huyunu ve kültürünü birdenbire değiştirdikten sonra, geriye kalan
kim olacaktır, ayakta kalan kimdir bundan sonra?"
22. Devam eder Tonyukuk; "Bu değişimlerin
sonunda yazısı çizisiyle, kılığı kıyafeti ile, yiyişi içişiyle, evi barkı ile,
diniyle, geleneği-göreneğiyle, kadın-erkek ilişkisiyle, kısacası tüm
yaşantısıyla Türk artık ÇİNLİDİR."
23. Bu sözler Bilge Kağan'ın yüzüne tokat gibi iner.
Ama TONYUKUK devam eder sözlerine; "Eğer bir medeniyet yaratacaksak tıpkı
Çinliler gibi öz değerlerimizden taviz vermeden, onları geliştirerek medeniyet
inşa etmeliyiz, sorununu hasmının medeniyetini ithal etmekle çözemezsin".
24. Ve sözlerini şöyle bitirdi TONYUKUK; " Evet
sorunlarını hasmının medeniyetini bire bir taklit ederek çözemezsin Hakanım! Tam
tersine düşünerek, çalışarak, üreterek, “ÖZ MEDENİYETİNİ KURACAKSIN”.
25.Bilge Kağan'ın hayalleri yıkılmış, ama büyük
vezirin her sözü ona tokat etkisi yaparak ne büyük bir hataya sürüklendiğini
anlamıştır. Ve büyük şehirler ve tapınaklar yapma ve Budist olma fikrinden
vazgeçmiştir.
26.Ve Türk Medeniyeti yaratma anlamında da Bilge Kağan, Kültigin ve Vezir Tonyukuk döneminde askeri, ticari, tarım ve idarecilik alanlarında adeta Türk devrimi yaşanmıştır. Göktürk alfabesinin kullanımı yaygınlaşmıştır. Eğitim alanında ilerlemeler olmuştur. Fakat
onların döneminden sonra bunlar uzun süre devam ettirilmemiştir. Ta ki Uygurlar'a kadar. Uygurlar bu sürece farklı
boyutlarda devam etmişlerse de din değişikliği sonucu benliklerini yitirerek bu devrimi tamamlayamamışlardır.
27. Sonuç olarak; Tonyukuk ve Bilge Kağan arasındaki
bu fikir ayrılığı Türk dünyasında 2000 yıldır devam etmektedir. Asya, Avrupa hatta Afrika'ya giden Türklerin, Bilge Kağan gibi düşünen liderleri olduğunda
Türkler asimile olup yok olmuşlardır. Ya da kimliksizleşmişlerdir.
28.
Tonyukuk gibi düşünen lider, Hakan, ya da
Padişahlar ise Türk'ü büyük devlet ve medeniyetlere taşımıştır. Bunun tarihte
pek çok örneği vardır. Uzatmamak için birkaç örnekle bitireceğim.
29. Belirtmekte fayda var ki Türk'ün kimliğiyle
örtüşen din İslamdır. İslamı kabul eden Türkler İslam'ın onun bünyesine uyması
ile ıslah olmuş daha da güçlü bir kişilik kazanmışlar.Diğer dinlere giren
Türkler kayda değer bir varlık gösterememiş erimiş gitmişlerdir. Hani nerede Hristiyan, Yahudi, Budist ya da Manist Türkler ?
30. Örneğin Osmanlı-Safevi zıtlaşmasında ikisi de
Türk olan bu devletlerden Osmanlı Türklük değerlerini korurken, Safeviler, Fars
değerlerini benimsemiş, Farslılaşmış ve yok olup gitmiştir.
31. Yine Budizmi, Hİnduizmi, Hristiyanlığı ve hatta
Yahudiliği benimseyen Türk devletlerinin çok kısa ömürlüğü olduğu ve halkın
asimile olduğu tarihi gerçeklerdir.
32. Kurtuluş savaşından sonra da Bilge Kağan gibi
düşünenlerle, Tonyukuk gibi düşünenler arasında ciddi çekişmeler olmuştur. Hala
olmaktadır ve maalesef olmaya devam edecektir. Tonyukuk mu haklıydı sizce, Bilge
Kağan mı?
TOLGA TANOLCAY
Kaynak:
Yararlandığım ve esinlendiğim temel kaynak; Prof. Dr. Ş. Teoman Duralı'nın "Omurgasızlaştırılan Türklük" kitabıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder